Ultraviyole ışını (UV) nedir?
Güneş ışınlarının 280-400 nanometre aralığındaki dalga boyları, ultraviyole (UV) -A ve -B ışınları olarak bilinir. Bu ışınlara maruz kalmak, erken dönemde deride kızarıklık ve su toplayan yaralar ile bulgu veren güneş yanığı tablosuna yol açar. Ayrıca deri kanserleri, çeşitli güneş lekeleri, alerjik tablolar ve güneş ışığı ile tetiklenen bazı hastalıkların gelişimi ile derinin bağışıklık sisteminin baskılanması ve erken yaşlanma gibi zararlı ve tehlikeli etkilere de yol açar. Dünya Sağlık Örgütü, güneş ve yapay güneş ışınlarını (solaryum, güneş lambaları) “karsinojen” (kansere neden olan madde) olarak tanımlamıştır.
UV ışını miktarı deri kanseri gelişimi ile ilişkili midir?
Yaşam boyu maruz kalınan toplam ultraviyole ışını miktarı ve özellikle çocukluk çağında geçirilen güneş yanıklarının sayısı ile erişkin dönemde deri kanseri gelişimi riski direkt olarak ilişkilidir. Bronzlaşma, UV ışınları etkisi ile derideki çeşitli hücrelerin DNA’sının hasarlanması sonucu, daha fazla hasar oluşumunu engellemek için, bir savunma mekanizması olarak deride melanin miktarının (deriye rengini veren pigment) artması ile gerçekleşir. Artmış melanin miktarı ile daha koyu renkli hale gelen deriden, daha fazla UV ışınının emilmesini bir miktar engellenmiş olur. Ancak oluşan bu DNA hasarı, vücut tarafından hiçbir zaman tam olarak tamir edilemez ve deri kanserlerinin gelişimine öncülük eder. Çocukların derisi güneş ışığına karşı çok daha hassas olduğundan, özellikle 6 aylıktan küçük bebekler, kesinlikle direkt olarak güneşe maruz bırakılmamalıdır.
Güneşten neden korunmalıyız?
Güneşten korunmaktaki hedef, sadece güneş yanığı gelişiminin değil, derinin renk değiştirmesinin de engellenmesi olmalıdır.
Bu amaçla sayılabilecek önlemler;
- Saat 10:00 ve 16:00 arasında açık alanda olmaktan kaçınılması,
- Gölge alanların tercih edilmesi ve vücut yüzeyini mümkün olduğunca geniş olarak örten giysi ve şapkalar ile güneş gözlüklerinin kullanılması,
- Şapkaların ense ve kulakları da örtecek şekilde geniş kenarlıklı olması,
- Giysilerin UV geçirmeyen özel ürünler veya UV’yi daha az geçiren koyu renkli sık dokunmuş keten ve pamuklu kumaşlar veya polyester, likra, polipropilenden yapılmış ince dokulu kumaşlar arasından tercih edilmesi,
- Güneşten koruyucu ürünlerin de kullanılması gerekmektedir.
Alınacak yukardaki önlemlerle ultraviyole ile ilişkili deri yaşlanması ve deri kanseri gelişimi riski azaltılabilir.
Daha ayrıntılı bilgi için Koç Üniversitesi Hastanesi Dermatoloji Bölümümüzle iletişime geçebilirsiniz.