“Güne hazır mıyız?”
Güne canlı, diri başlamak için besine ihtiyacımız var! Bu nedenle kahvaltı tabağını zenginleştirmek gerekir. Kahvaltıda olmazsa eksiklik hissedeceklerimiz; en kaliteli protein kaynağı olan yumurta, süt ve peynir de kalsiyum kaynağı. Karbonhidrat ihtiyacımız için de tam tahıllı ekmeklerin tercih edilmesi kıymetli. Tam buğday gevreği, kuruyemiş ve süt karışımı da güzel bir seçenek.
“Okul saatleri başlayınca biz…”
Güne güzel başladık, şimdi aile sofrasından uzaktayız. Okulda da karnımız acıktığına göre, bir beslenme düzenine ihtiyaç var. Kahvaltı saatlerinden öğle yemeğine kadar bir ara öğün tavsiye edilir: Meyve, kuruyemiş ya da mini sandviç. Aksi durumda yerini hazır paketli, işlenmiş gıdalar alıyor. Sağlıklı beslenebilmek için hazır, işlenmiş gıdalara yaklaşmamakta fayda var.
Peki bir öğlen menüsündeki seçeneklerimiz neler? Menümüzü oluştururken çeşitlilik de önemli. Et, tavuk, balık ya da kurubaklagiller; salata ya da zeytinyağlı sebze yemeği; yoğurt, ayran ya da sütlü tatlılar ve tahıl grubu öğünümüzde yer alması gerekenler.
“Abur cubursuz hayat”
Masum meyveler, sütlü tatlılar, pekmezli kurabiyeler, kuruyemişler varken günümüzde abur cubur serüveni var. Neden tercih ediliyor? Pratik, kolay ulaşılabilir, tat yoğunluğu var, anlık ihtiyacı karşılıyor. Fakat kötü haber: faydasız bir serüven. Dezavantajları neler? Obezite, vitamin-mineral eksiklikleri, kan değerlerinde olumsuzluklar… Sürekli basit şeker, glukoz içeren gıdalar tüketirken bizde tat duyusu azalıyor. “Yiyorum ama tat alamıyorum!” şikayeti ile her seferinde daha fazlasına ihtiyaç duyuyorum.
“Abur cuburun yerini ne tutar?”
Paketli gıdalar yerine evde hazırlanmış doğal, pratik tatlılar. Pekmezli kurabiye denedik mi? Peki ya günlük süt ve meyvelerle hazırlanmış içecekler? Ballı muz ve ceviz karışımına ne dersin? 🙂 Daha doğal tatlılar, istekleri daha uzun süreli tatmin eder.
“Eve dönüş…”
Akşam yemeklerini de bir bütün olarak evde ailece yememizde fayda var. Anne, baba, kardeş, kısacası aile, sofranın zenginliğini oluşturur. Geç vakitlere ertelenmesi, sindirim sistemi rahatsızlıklarına sebep olur. Beslenme saatlerinin gün içinde düzenli olması da, sindirimi kolaylaştırır.
“Peki biz ebeveyn olarak nelere dikkat edelim?”
Düzenli bir beslenme alışkanlığı sağlamak için de öncesinde sebepleri açıklamak gerekir ki onlar ikna olsun ve duyduklarını davranışa döksünler:
“Sağlıklı büyümek istersen sağlıklı bir beslenme düzeni senin için önemli!”
“Kemiklerinin gelişimi için sevmediğin o süte ihtiyacın var!”
Acıktığını belirtmedikçe çocuğa “Ye!” demeyelim. Neden mi? Israr ettiğimizde sevdikleri besinler dahi olsa, her şeyi reddeder hale gelirler. Onların o açlığı hissediyor olmaları ve talepte bulunmaları gerekir. Aksi halde çocuklar annenin isteklerini önemsemez hale gelir. Bu da çocuklarda davranış değişikliğinin oluşturulmasına engel olur.
Eve gıda almadan önce, paketli olanların içeriklerini incelemeyi unutmayalım! “E” ile başlayan katkı maddeleri serisi… Araştırdığımızda tüm zararlı etkilerini görebiliriz. Ne isteriz? Sağlıklı bir yaşam ve sağlıklı beslenme düzeni mi? Yoksa anlık abur cubur zevki ile toplamda zarar görmek mi?
Aile içindeki beslenme düzeni de çocuğu etkiler. Çocukların da gelecekteki düzenlerine dair anneler için bir öngörü olur. Yani toplamda iyilik sağlamak için aile olarak da sağlıklı bir beslenme programımız olmalı. Çocuğumuz sağlıklı büyüsün, iyi yetişsin istersek, çocuklarımızdaki her alışkanlığın temelinde ailenin olacağını unutmamalıyız.
Daha ayrıntılı bilgi için Amerikan Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü ile iletişime geçebilirsiniz.
