Organ bağışını yaşarken belirtilen kanaat ve öldükten sonra gerçekleşen bağış olarak iki başlıkta irdeleyebiliriz.
Yaşarken organlarını bağışlamak isteyen biri, e-devlet üzerinden başvurarak ya da herhangi bir sağlık kurumuna giderek ‘organ ve doku bağış’ kartı alarak bu iradesini belgelemiş olur. Bu durum bir ‘iyi niyet göstergesi’ olarak değerlendirilmelidir. Sağlığında organlarını bağışlamış dahi olsa ölümünden sonra yakınları da onay vermezse bağış gerçekleşmez. Yani yaşarken yapılan organ bağışı bir istekten öteye geçmez. Burada en önemli nokta organ bağışıyla ilgili fikirlerimizi ailemizle paylaşmamızdır.
Diğer taraftan ölen her kişi de organ bağışçısı olamamaktadır. Organ bağışından söz edebilmek için ölümün yoğun bakım şartlarında ve bir suni solunum cihazına bağlıyken gerçekleşmesi gerekmektedir. Böyle vakaların ölümü tespit edildiğinde 2 uzman hekim ayrı ayrı değerlendirmelerini yapar. Eğer ölümün gerçekleştiğine dair kanaatleri varsa beyin ölümü tespit tutanağını onaylarlar. Artık kişi tıbben ve hukuken ölmüş kabul edilir. Bu aşamadan sonra organ nakli koordinatörü yakınlarıyla görüşür ve organ bağışı hakkında bilgilendirir. İşte burada ailenin kararı ‘evet’ yönünde olursa organ bağışı gerçekleşmiş demektir.
İçerikte Neler Var?
Organ bağışı nasıl yapılır? Hangi kriterlere dikkat edilmelidir?
Tedavisi ancak organ nakliyle mümkün olan kronik organ yetmezliklerinde hastaya faydalı olabilmek için birinci ve temel gereksinim ‘organ’dır. Ne kadar iyi bir hastane olursa olsun, ameliyatı ne kadar başarılı bir ekip yaparsa yapsın eğer organ yoksa organ nakli de yoktur.
Organ bağışının azlığı ise tüm dünyanın ortak sorunudur.
Bununla beraber bağışlanan organların doğru hastalara en adaletli şekilde dağıtılması gerekmektedir. Bu amaçla, Sağlık Bakanlığı organ dağıtım sisteminde son derece şeffaf ve adil bir sistem kullanmaktadır.
Bekleyen hastalar ve bağışlanan organlarla ilgili tüm kayıtlar merkez yetkililerine verilen özel şifrelerle Bakanlık tarafından elektronik olarak alınmaktadır. Böylece ülkemizdeki tüm organ nakli merkezlerinin hastaları Bakanlık tarafından ortak bir listede görülmektedir. Diğer taraftan, bağışlanan organlarla ilgili tıbbi bilgiler de Bakanlığa elektronik olarak bildirilmektedir.
Hangi organın hangi hastaya gideceğiyle ilgili ‘Doğru organın doğru hastaya nakledilmesi’ prensibi gözetilmektedir. Böylece hem adil hem de tıbbi olarak başarı ihtimali en yüksek seçenek ortaya çıkar.
Böbrek nakli için aranan kriterler nelerdir?
Böbrek nakli için aranan kriterler;
- Böbrek hastalarında kan grubu ve doku grubu uyumu,
- Hastanın diyalize giriş süresi,
- Hastanın yaşı,
- Listeye kaydolma zamanıdır.
Bu kriterlere göre bağışlanan organın en fazla uyum gösterdiği hasta belirlenmekte ve böbrek o hastanın veya hastaların bulunduğu merkeze teklif edilmektedir. Böbrek nakli merkezi de teklif edilen böbreğin durumunu değerlendirmekte ve uygun görürse Bakanlık tarafından bildirilen listedeki birinci hastaya nakletmek üzere böbreği almaktadır. Birinci sıradaki hastayla ilgili bir engel olursa (durum tutanakla bildirilerek) ikinci, üçüncü sıradaki hastalara nakil gerçekleşmektedir.
Karaciğer nakli için aranan kriterler nelerdir?
Karaciğer hastalarıyla ilgili kayıtlar da benzer şekilde Bakanlığa bildirilmekte ve Bakanlığın ortak listesine kaydedilmektedir. Karaciğer nakli yapan merkezler bölgesel ve ulusal olarak sıralamaya tabidir. Bir karaciğer bağışlandığında Bakanlık yetkilileri önce bölgesel ve sonra ulusal listedeki merkezleri sırayla ararlar. Organı kabul eden merkez sıralamada son sıraya iner. Hangi hastanın uygun olduğuyla ilgili de yine Bakanlık tarafından bir hasta listesi gönderilir. Bu listedeki hasta sıralaması hastanın durumunun ne kadar ağır olduğuyla bağlantılıdır. MELD/PELD puanlaması denilen sisteme göre puanı en yüksek (durumu en ağır) olan hasta listede en üst sırada yer almaktadır. Nakil merkezinin bu listede birinci sıradaki hastaya karaciğeri nakletmesi gerekir. Üst sıradaki hastayla ilgili bir sorun olduğunda (telefonla ulaşamama, hastanın ameliyatı reddetmesi, hastanın o anda tıbbi olarak uygun olmaması vs.) alt sıradaki hastalar çağırılabilir.
Organ nakli ameliyatı nasıl yapılır?
Bugün organ nakli ameliyatları düşünebileceğimiz en zor ameliyatlardan olmasına rağmen başarı oranları oldukça yüksektir.
Organ nakli ameliyatlarının başarılı olmasında da birçok etken rol oynamaktadır:
- Gelişen ilaçlar,
- Cerrahi tekniklerdeki ilerlemeler,
- Ameliyathane, yoğun bakım ve genel olarak hastane şartlarının iyiliği,
- Hastanın nakil için gelme zamanı,
- Donör organının durumu,
- Organ naklini yapacak ekip çok önemlidir.
Üstelik bu ekibin işi hasta nakil olunca bitmez, nakilden sonra rutin kontroller de ameliyatı yapan ekibin hayati görevlerinden biridir. Yani hastanın organ nakli cerrahına yönlendirilmesi veya başvurmasıyla başlayan süre, nakil gerçekleştiği takdirde ömürlük olmaktadır. Organ nakli ekibi, nakilden önce, hastayı organ nakline en uygun biçimde hazırlamak, donör ve hasta ameliyatını başarıyla yapabilmek, sonra da birbirine düşman olabilecek organla bedenin karşı tarafı reddetmesine engel olmak gibi inanılması güç bir süreci yönetir. Dolayısıyla çok eğitimli ve tecrübeli olmaları önemlidir. Eğitim ve tecrübe ise kişinin artan yaşıyla değil, aldığı yurtiçi-yurtdışı eğitim, beraber çalıştığı ekiplerin düzeyi, katıldığı nakil ameliyatlarının sayısı ve nakilden sonra takip ettiği hastalarla oluşabilmektedir.
Unutmamak gerekir ki ülkemizin asıl sorunu organ bağışının yetersiz oluşudur. Uygun hastalar nasıl belirlenirse belirlensin asıl sorun tüm hastalar içinde küçük bir grubun nakil şansı bulabilmesidir. Yaşamımızın ne zaman nerede ve nasıl sonlanacağıyla ilgili herhangi bir bilgimiz olmadığından, o an geldiğinde diğer insanları yaşatmak adına, yakınlarımıza ‘organ bağışıyla’ ilgili kararımızı bildirmek insanlık görevimizdir.
Bu yazı Organ Nakli Merkezi Koordinatörü Mümin Uzunalan tarafından hazırlanmıştır.
Daha ayrıntılı bilgi alabilmek için Organ Nakli Merkezi ile iletişime geçebilirsiniz.