İçerikte Neler Var?
Travma nedir?
Travma sözcüğü ile genel tıpta bedene etki yapan, yara açan ya da cildin bütünlüğünü bozmasa da iç organları kapalı biçimde zedeleyen (örneğin beyin sarsıntısı) fiziksel darbelerin yol açtığı durumlar anlaşılır. Psikolojik travma ile ise kişiyi bedenen ya da ruhsal olarak etkileyen, baş edilemeyecek derecede stres verici yaşantılar sonucu ortaya çıkan duygusal ve düşünsel zedelenmeler kastedilir.
Ruhsal travmanın başlıca özelliği ortaya çıkan etkinin kısa sürede giderilemeyip kişiyi sürekli olarak etkileyen bir yaşantıya dönüşmesidir. Öyle ki, kişi dış dünyada koşullar düzelmiş olsa bile, artık geçmişte kalan ve bir anıya dönüşen bu yaşantının etkilerini iç dünyasında çözememekte ve onunla zihnen uğraşmak zorunda kalmaktadır. Travmatik yaşantılar hemen her zaman beklenmedik biçimde gerçekleşmekte ve gerek bu nedenle gerekse de kişinin önleme gücünün olamadığı bir durum (örneğin çocukluk) yaşandığından kaçma ya da kurtulma olanağının bulunmadığı koşullarda yaşanmaktadır.
Psikolojik travma çeşitleri nelerdir?
Psikolojik travma insan eliyle yaratılan yaşantılar (fiziksel ya da cinsel saldırı, duygusal istismar) ya da doğrudan insandan kaynaklanmayan (doğal afet, kaza) olaylar sonucunda ortaya çıkabilir. Bu tür bir olay kişinin başından tek örnekler olarak ve erişkinlikte geçmesi ya da yaşamın gelişimsel döneminde (çocukluk) ve özellikle yineleyici ve yakın ilişkide olduğu insanlardan (aile) kaynaklanması durumunda farklı sonuçları olur. Yineleyici ve çocuklukta başlayarak yaşanan bu tür durumlara Kompleks (Tip II) Travma adı verilmiştir.
Psikolojik travma nedenleri nelerdir?
Psikolojik travma genellikle herkes için ağır özellik taşıyan ve yaşamı tehdit eden nedenlerden kaynaklanır. Ancak her kişinin belirli bir travmatik olayla baş etme kapasitesi farklı olabileceği gibi bazı olaylar belirli bir kişi için özellikle travmatik nitelik taşıyabilir. Bu nedenle, yaşanan olayın ağırlığı ile kişinin buna geliştirdiği tepkinin şiddeti her zaman birbiriyle orantılı olmayabilir.
Psikolojik travma belirtileri nelerdir?
Psikolojik travma bir çok psikiyatrik bozukluğa neden olur.
Akut stres bozukluğu
En fazla bir ay süren uyku bozukluğu, kabuslar görme, yaşanan olayı yineleyici biçimde hatırlayıp sıkıntı duyma, gerginlik, öfke.
Travma sonrası stres bozukluğu
Akut stres bozukluğu belirtilerinin kronikleşmesi yanı sıra depresif duygular, suçluluk hissi, olayla ilgili yer ve kişilerden uzak kalmaya çalışma, korku gibi belirtiler eklenir. Bazı kişilerde bu tabloya kendine ve çevreye yabancılaşma da eklenebilir.
Yineleyici gelişimsel travmalar
Çocukluk yıllarında yaşanan ve insanlardan kaynaklanan yineleyici gelişimsel travmalar birikimli olarak etki yapar. Kronik depresyon, dissosiyatif bozukluk, yeme bozukluğu, sınırda kişilik bozukluğu gibi sonuçları olur. Travma belirtileri çocuklarda ve ergenlerde de görülebilmektedir. Bu tip durumların dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğundan ayırt edilmesi gerekir.
Psikolojik travma tedavisi nasıl yapılır?
Psikolojik travma tedavisi ortaya çıkan belirtilere, kişinin yaşına, olayın tipine ve kişinin yararlanabileceği desteklere ve güçlü yönlerine göre değişir. Kısa süre önce yaşanan olaylar söz konusu ise destekleyici psikoterapi önemlidir. Uyku bozukluğu ve aşırı gerginlik gibi belirtiler için ilaç tedavisinden yararlanılabilir. Birçok kişi ilk dönemde zorlukları aşarak normal yaşamına döner.
Belirtilerin sürdüğü kişilerde önce kişinin duygusal bakımdan belirli bir stabilite düzeyine gelmesi için çalışılır ve beklenir. Hazır olduğu dönemde yaşanan olayla ilgili irdelemeler ve konunun iç dünyasının çözüme kavuşturularak geçmişte bırakılması sağlanmaya çalışılır. Travmatik yaşantılar kişinin kendine ve dünyaya bakışını değiştirir. Bu aynı zamanda iyileşme için de gereken bir durumdur. Kişi yaşadıklarını kabul etmek ve biyografisinin parçası haline getirerek ileriye bakmaya yönelecektir.
Bazı kişilerde bu öğrenme ve değişim sonucu travma sonrası büyüme denilen ruhsal bir gelişim ortaya çıkar. Bunun sonucunda olaya maruz kalan kişi kendini bir kurban olarak görmekten çok çözüm üreten ve kendi yaşamının kontrolünü eline almış bir kişi olarak algılayacaktır.
Bu aşamaların elde edilmesinde psikodinamik, bişisel-davranışçı, destekleyici, bütünleştirici ve evrelendirilmiş psikoterapi yararlı olur. Bazı durumlarda EMDR (göz hareketleri eşliğinde duyarsızlaştırma ve yeniden işleme tedavisi) sonuca ulaşılmasını kolaylaştırır. Ancak bu tip tedaviler kişiye özel olarak düzenlenmeli ve genel psikoterapinin bir parçası olarak uygulanmalıdır. Tedavinin genel çerçevesinden ayrı ve kendi başına kurtarıcı bir işlem olarak düşünülmemelidir.
Bu yazı Prof. Dr. Vedat Şar tarafından hazırlanmıştır.
Prof. Dr. Vedat Şar’ın bu konu ile ilgili bir diğer yazısını okumak için tıklayın: Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?
Daha ayrıntılı bilgi için Psikiyatri bölümü ile iletişime geçebilirsiniz.