İçerikte Neler Var?
Tatil Sonrası Sendromu’na Yakalanmayın!
Uzun bir tatil sonrası yorgun ve düşük enerjili halimizle birlikte beden saatimizde oluşan değişimlerden ötürü yaşadığımız bu sendroma “Sosyal jet-lag” de diyebiliriz. Sosyal yaşantımıza ve günlük işleyişimize dönmemizi zorlaştıran Tatil Sonrası Sendromu’yla baş etmek için bazı metotlar uygulamak mümkün.
İşe Başlayacağınız Tarihten En Geç Bir Gün Önce Eve Dönün!
Tatilin kendisi ne kadar keyifli ve huzurlu geçmiş olsa da dönüş yolu çoğu zaman yorucu geçer. Dinlenmek ve yol yorgunluğunu üzerimizden atmak için en az bir güne ihtiyacımız olur. Bu aynı zamanda ertesi güne kendimizi hazırlamamız için de oldukça önemlidir.
Maillerinize Bir Göz Atın!
İşe başlamadan bir gün önce maillerinize hızlı bir şekilde göz atın! Tatil boyunca maillerinizi, tatilde olduğunuzu söyleyen otomatik yanıt sistemine ayarlayarak gittiğinizi umarak başlayalım. Tüm tatil boyunca ilgilenmediğiniz maillerinize son gün detaya girmeden, hızlı bir şekilde bakmanız ertesi gün sizi nelerin beklediğini genel olarak anlamanıza yardımcı olur.
İlk İş Gününüzde Hemen Yataktan Çıkmayın!
İlk iş gününüze uyandığınız sabah hemen yataktan çıkmayın ve kendinizi yeni güne hazırlamak için zaman verin. Bazen mutsuz ve keyifsiz olacağımızı kabul ederek güne başlarız. Oysa ki güzel bir tatilin etkisi hala vücudumuzda geziniyordur. Onu fark etmek ve tatilin enerjisini kendimize hatırlatmamız gerekir.
İş Yerinde Önceliklerinizi Belirleyin!
İşe gittiğinizde önünüzde duran 5 tane iş olduğunu düşünelim. Bu 5 işin toplam varlığını düşünüp altında ezilmektense, içlerinden birini seçerek başlayın. Böylelikle 5 işin gözümüzdeki kocaman etkisine izin verip işe başlayamamaktansa, bir yerden başlamış ve yol kat etmiş olursunuz.
Sorumluluklarınızı Abartıp Kendinizi Esir Etmeyin!
Evet, sizi bekleyen işler olabilir ama bunlar ilk günden çözülmesi gereken şeyler de olmayabilir. Tüm işleri bir günde halletmek isteyip geç saatlere kadar iş yerinde kalmayın. İyi bir programla tüm haftanızı planlayabilirsiniz.
Her Günü Evde Geçirmeyin!
Unutmayın ki bulunduğunuz şehirde de yapılacak birçok aktivite var. Hafta sonlarınızı ve iş çıkışlarınızı keyifli aktivitelerle doldurun.
Bir An Durun ve Aklınızdan Geçen Düşünceleri Fark Edin!
Muhtemelen ya geride kalan tatili düşünüyorsunuzdur ya da birkaç adım sonra yapacağınız işleri. Akabinde de kendinizi iyi hissetmeyeceğinizi düşünüp acemice “kendinizi hazırlamaya” çalışıyorsunuzdur. Oysa geçmiş geçmişte kaldı, gelecek ise sizin net bilemeyeceğiniz kendi ihtimallerini barındırıyor. Bunları düşünmek size mutluluk getirmez. Asıl şimdiye odaklanmak ve şu anda nasılsınız, ona bakmak en güzeli. Unutmayın, asıl gerçeklik şimdide!
Otomatik Pilottan Kurtulun!
Farkındaysanız, her hareketimizi üzerinde çok düşünmeden otomatik bir şekilde yaparız. Örneğin sabah kalkarız, ardından giyinir ve yola çıkarız. Kahvaltısız olmaz, öyle ya da böyle bir şey yeriz. Aklımızdaki işlere ya da o an verilen işlere koyulur, öğle yemeğine kadar çalışır, sonra bir şeyler yeriz.
Çıkışa kadar çalış, araca bin, eve dön, dinlen, yemek ye, duş al, yat ve yine aynı döngü… Eğer bu durum sizler için de tanıdıksa, DURUN! Belli ki tercihlerinizle değil, otomatik pilotla hareket ediyorsunuz. O yüzden gün içinde durun ve ne istediğinizi kendinize sorun. Yaşadığınız psikolojik belirtilerin azaldığını göreceksiniz.
Yaşadığınız tüm fiziksel ve psikolojik belirtilerin kalıcı olmadığını kendinize hatırlatın! Geçmişte benzer bir süreçten geçtiyseniz veya çevrenizde böyle bir süreci deneyimleyen kişiler varsa, bu noktalardan referans almak en güzelidir. Bazen yaşadığımız olumsuzluklar hep bizimle kalacakmış gibi hissederiz, ancak kalıcı olmadığını hatırlamak bizi rahatlatacaktır.
Bu yazı Uzm. Klinik Psikolog Merve Yalçınay tarafından hazırlanmıştır.
Daha ayrıntılı bilgi için Koç Üniversitesi Hastanesi Psikoloji bölümü ile iletişime geçebilirsiniz.
