Gebelik sonrası neden çatlak oluşur?
Gebelik yoğun bir hormonal aktivite ile pek çok fiziksel değişikliğin olduğu özel bir dönemdir. Bu süreçte deri değişiklikleri ve çeşitli döküntüler sıklıkla karşımıza çıkar. Stria olarak da adlandırılan deri çatlakları, gebelikte yaygın gördüğümüz ve kozmetik olarak oldukça rahatsız eden tablolardan biridir. Gebe kadınların yüzde 50’sinden fazlasında görülür. Genellikle göbek üzerinde, kalçalarda, bacaklarda ve meme üzerinde oluşur.
Çatlakların kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik faktörler, hormonlar ve mekanik gerginlikle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Strialar başlangıçta pembeden mor renge değişen bantlar şeklindedir. Bu alanda bağ dokuda zayıflama, elastin ve kollajen liflerde azalma söz konusudur. Giderek soluklaşıp daha az görünür bir hal alırlar. Doğumdan sonra da devam eder ve çoğunlukla tam olarak gerilemezler.
Çatlaklarınız pembe-mor görünümdeyken doktorunuza danışın!
Çatlaklar beyaz, fildişi renge ulaştığında yapılan tedavide sonuca ulaşmak daha zor olmaktadır. Bu sebeple pembe-mor görünümün olduğu evrede müdahale edilmesi önerilir. Piyasada yüksek konsantrasyonda bitkisel içeriğe sahip nemlendirici ve besleyici pek çok krem mevcuttur. Ancak bunların etkinliği hakkında kesin veriler yoktur. Lokal olarak A vitamini türevi yani retinoik asit içerikli kremlerle başarılı sonuçlar bildirilse de, emzirme döneminde bu tür kremlerin kullanılması uygun değildir. Askorbik asit (C vitamini), hiyarülonik asit ve glikolik asit (meyve asitleri) içerikli çeşitli kremler de erken dönemde faydalı olabilmektedir.
Gebelik sonrası çatlakların en etkin tedavisi: Lazer
Gebelik sonrası oluşan çatlakların giderilmesinde kullanılan en etkin yöntem, lazer tedavileridir. Pulse dye lazerlerle (boya lazer) yeni oluşmuş pembe-mor renkli lezyonlarda başarılı sonuçlar alınmaktadır. Fraksiyone lazerler hem yeni hem de eski strialarda kullanılır. Lazer enerjisiyle derinin üst ve alt tabakasında küçük mikroskobik hasarlar oluşturulmakta ve bunların iyileşmesi sırasında salgılanan büyüme faktörleriyle yenilenme sağlanmaktadır.
Yine mikroiğneleme yönteminde küçük iğnelerle deri hasarlandırılıp, yenilenme ve stria görünümünde azalma sağlanabilmektedir. Son yıllarda kullanılan iğneli radyofrekans cihazlarında iğneleme ile eş zamanlı radyofrekans enerjisi verilerek kollajen ve elastin sentezinin artırılması hedeflenmektedir.
Uygulamalar seanslar halinde yapılır. Etkinliği artırmak için PRP, hiyarülonik asit ve mezoterapi gibi yöntemler bir arada kullanılabilir. Tedaviye erken başlanması başarı şansını artırdığı için gebelikte gelişen strialarda doğru tedaviye gecikmeden, doğum sonrası başlanması uygun bir yaklaşım olacaktır.
Daha ayrıntılı bilgi için Koç Üniversitesi Hastanesi Dermatoloji bölümü ile iletişime geçebilirsiniz.
